Adana çok kültürlü tarihi, bereketli toprakları, zengin gastronomi potansiyelinin yanında; kaleler ve köprüler şehri olarak da bilinmektedir. Şehir, 8 tarihi kaleye ev sahipliği yapmaktadır. En önemli kalelerden birisi olan Anavarza Kalesi, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesinde yer alan Anavarza Antik Kenti’nin yakınında bulunan bir tepenin üzerine kurulmuştur. Geç antik döneme ait kale, M.Ö. 17’de Romalılar’a geçmiş; sonra sırasıyla Bizans, Ermeni, Arap ve Türk dönemlerinde çeşitli restorasyonlar görmüştür. Dünya’da hala aktif olarak kullanılan en eski köprüsü olan Taş Köprü’ye Adana ev sahipliği yapmaktadır. Şehrin simge yapılarından birisi olan Taşköprü, Roma İmparatoru Hadrianus tarafından, MS 117-138 yılları arasında yaptırılmış olup ve hala şehir sakinleri tarafından oldukça yoğun bir şekilde kullanılmaktadır.
Adana’nın tarihi ve kültürü, müzelerinin zenginliğine de yansımaktadır. Bu müzelerden en önemlisi Yeni Adana Müzesi’dir. Toplam 68 bin 500 metrekare alana sahip olan Yeni Adana Müzesi, Türkiye’nin en büyük müze kompleksidir. Mevcut durumda arkeoloji ve mozaik envanterinin ve eserlerin yer aldığı bölümler faaliyette ve ziyarete açık olup; sanayi ve tarım envanterinin yer alacağı müze kısmı yapım aşamasındadır. Yeni Adana Müzesi içerisinde yer alan, öküzlerin çektiği at arabası üzerinde ‘Tarhunda’ isimli Hitit tanrısının tasvir edildiği heykel, binlerce yıldan günümüze gelen bir değer olarak müzenin başyapıtları arasında muhakkak görülmesi gereken eserlerdendir. Bir diğer önemli müze ise Adana Sinema Müzesi’dir. Adana’lı önemli sinema sanatçılarının üretimlerinin sergilendiği müzede fotoğraf ve sinema kitaplarının bulunduğu 3000 kitaplık bir kütüphane de bulunmaktadır. Müzede Yılmaz Güney, Şahin Kaygun, Yaşar Kemal, Abidin Dino, Muzaffer İzgü, Orhan Kemal ve Ali Özgentürk gibi önemli Adana’lı sanatçılara ait özel köşeler yer almaktadır. Filmlerinde bu coğrafyayı da anlatan Yılmaz Güney 1982 yılında Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülünü kazanmıştır. Günümüzde Yaşar Kemal Sanat Günleri ve Adana Film Festivali gibi etkinliklerde yeni yazar ve sinemacıların yetişmesi için aktiviteler düzenlenmektedir. Bu kapsamda yaratıcı endüstrilerin önemli alanlarından birisi olan sinema ile ilgili de önemli potansiyele sahip olan şehirde geçmişten günümüze aktif olarak devam eden oldukça fazla çalışma bulunmaktadır. Adana, her yıl sinema alanında çeşitli festivaller, organizasyonlar, film ve dizi çekimleri gibi birçok çalışmaya ev sahipliği gerçekleştirerek konu ile ilgili envanterini genişletmektedir. Gastronomi kültürünü herkes için erişilebilir kılmayı amaçlayan projelerden bir tanesi olan Adana Mutfak Müzesi planlama ve yapım çalışmaları devam etmektedir. Şehrin gastronomi alanında hizmet veren tüm paydaşlarını birleştirme misyonu ile ortaya koyulan projede Adana’nın yeme içme alanında göstermiş olduğu davranışların deneyimlenebileceği bir çalışma ortaya koymak hedeflenmektedir.
Adana renkli bir şehir yaşamına sahip olup bünyesinden birçok yazar, şair, sinemacı ve sanatçı yetiştirmiştir. Adana, yaratıcı endüstriler alanında gastronomi ve film alanına ek olarak edebiyat alanında da potansiyeli ile ön plana çıkan yaratıcı bir şehirdir. Türkiye’nin en önemli yazarlardan biri olan Adana’lı yazar Yaşar Kemal’in kitapları kırk dile çevrilmiş ve bastırılmıştır.
Adana bir festivaller şehridir. Uygun iklim koşullarıyla tüm bir yıla yayılan ve gelenekselleşmiş 26 adet festival bulunmaktadır. Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı, Uluslararası Adana Film Festivali, Uluslararası Sabancı Tiyatro Festivali, Uluslararası Adana Lezzet Festivali ve Kebap ve Şalgam Festivali Adana’nın en önemli festivalleri olup yurt içi ve yurt dışından on binlerce insanı her yıl Adana’ya çekmektedir.Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı Türkiye’nin ilk ve tek karnavalıdır. Karnavalın içerisinde gastronomi ile bağlantılı Portakallı Lezzetler Yarışması gibi etkinlikler de düzenlenmektedir.